NIVEA CELLULAR EPIGENETICS SERUM

EPICELLINE® ile 2 haftada daha genç görünümlü bir cilt! Kullananların %98'inde kanıtlanmış daha genç cilt görünümü*

  • Patentli Age Clock Teknolojisi
  • EPICELLINE® ile 2 haftada daha genç görünümlü bir cilt
  • Kullananların %98'inde kanıtlanmış daha genç cilt görünümü
  • 3 Çeşit hyaluronik asit
  • Yaşlanmanın 10 belirtisine karşı etkilidir.

NIVEA Cellular Epigenetics Rejuvenating Serum - Soru & Cevap

Epigenetik biliminden ilham alan NIVEA Cellular Epigenetics Serum hangi araştırmalara dayanmaktadır?

NIVEA, yenilikçi NIVEA Cellular Epigenetics Serum’un lansmanıyla, tüketicilere epigenetik araştırmalarının güçlü sonuçlarını deneyimleme imkânı sunuyor. Beiersdorf’un epigenetik düzeni temel alan, Patentli Age Clock teknolojisi sayesinde cildin biyolojik yaşını belirleyen bir algoritma ile araştırmalar yapılabiliyor. Bu teknoloji, Beiersdorf bilim insanlarına NIVEA’nın en güçlü yaşlanma karşıtı içeriği olan EPICELLINE®’i keşfetmeleri için gerekli içgörüleri sağladı. EPICELLINE®, sadece 2 haftada cilt saatini tersine çevirerek* daha genç bir cilt görünümü sağlıyor. 
* Düzenli kullanımda 2 haftada ciltteki yaşlanma belirtilerinin görünümünü azaltmaya yardımcı olur.
 

EPICELLINE® nedir?

EPICELLINE®, yaşa bağlı epigenetik değişikliklere karşı savaşan, cildin yenilenme sürecini ve gençlik fonksiyonlarını destekleyen, bu sayede de cilt saatini tersine çevirmeyi sağlayan* NIVEA’ya ait tescilli, çığır açan yaşlanma karşıtı bir içeriktir. NIVEA Cellular Epigenetics Serum’un gücü EPICELLINE®’den gelir.
* Düzenli kullanımda 2 haftada ciltteki yaşlanma belirtilerinin görünümünü azaltmaya yardımcı olur.

NIVEA Cellular Epigenetics Serum’un yaşlanma karşıtı etkisinin görülebilmesi için ne sıklıkla uygulanması gerekir?

Sabah & akşam olmak üzere günde iki defa temizlenmiş yüze uygulanması önerilir.

NIVEA Cellular Epigenetics Serum hangi cilt tipleri için uygundur?

Ürün dermatolojik olarak onaylanmıştır ve hassas ciltler dahil tüm cilt tipleri için uygundur.

Epigenetik olarak aktif içeriklerin cildim üzerinde ne gibi olumlu etkileri vardır?

EPICELLINE® gibi epigenetik cilt biliminden ilham alınarak geliştirilmiş aktif içerikler ciltle beraber çalışarak cildin gençlik fonksiyonlarını desteklemeye yardımcı olurlar. Bu içerikler, cilt saatini tersine çevirmeye destek olur ve böylece kişiler daha genç görünen bir cilde sahip olurlar. Üç farklı tür Hyaluronik Asit ve çığır açan EPICELLINE® ile güçlendirilmiş NIVEA Cellular Epigenetics Serum, yaşlanmanın 10 belirtisine karşı etkilidir ve sadece 2 haftada cilt saatini tersine çevirir*. Etkili formülü cildin sıkılığını, kırışıklık görünümünün azalmasını, dolgunluğu, esnekliği, ışıltıyı ve genç görünümü destekler. 
* Düzenli kullanımda 2 haftada ciltteki yaşlanma belirtilerinin görünümünü azaltmaya yardımcı olur.

Cilt bakım ürünlerindeki epigenetik olarak aktif içerikler genetik yapımızı değiştirir mi?

Hayır, değiştirmezler. Genetik yapıda herhangi bir değişiklik olasılığı kesin olarak imkansızdır.

Beiersdorf’un, NIVEA’nın çatı şirketi olarak epigenetik alanındaki rolü

Beiersdorf olarak epigenetik alanına ne zamandan beri odaklanıyoruz?

Beiersdorf bilim insanları, bu görece genç araştırma alanında 15 yılı aşkın süredir aktif olarak çalışmalar yürütmektedir ve saygın uzmanlık yayınlarında çok sayıda makale yayımlamışlardır. (Daha fazla bilgi için şu soruya da bakınız: “Beiersdorf’un epigenetik alanındaki özel uzmanlığı nedir?”)

Beiersdorf için epigenetik araştırmaları neden bu kadar önemli?

Cilt araştırmaları, 140 yılı aşkın süredir Beiersdorf’un işinin merkezinde yer almaktadır. 1911 yılında NIVEA Creme ile modern cilt bakımını başlatan Beiersdorf, dünyanın ilk stabil su-içinde-yağ emülsiyonunu geliştirmiştir. O zamandan bu yana birçok yeniliğe öncülük etmiş ve 25 yıl önce Q10 içeren ilk yaşlanma karşıtı cilt bakım ürününü kitlesel pazara sunmuştur. Beiersdorf bugün de aynı araştırmacı ve yenilikçi ruhunu sürdürmektedir.
Şirket, epigenetik anlayışının cilt yaşlanmasını anlamada ve etkilemede belirleyici bir rol oynayacağına inanmaktadır. Epigenetik biliminden ilham alan aktif içeriklere dayalı yeni ürünlerle, insanların yaş alma sürecine etki etme hayaline bir adım daha yaklaşmak hedeflenmektedir. Sonuç olarak, Beiersdorf’un küresel cilt bakım vizyonu, her yaştan insanın cildinde kendini iyi hissetmesini sağlamaya ve cilt bakımı alanında öncü pozisyonunu korumaya odaklanır.

Beiersdorf’un epigenetik alanındaki özel uzmanlığı nedir?

Beiersdorf bilim insanları, cilt biyolojisi ve yaşlanması konusunda onlarca yıllık derinlemesine deneyime sahiptir. Epigenetik, yaşam tarzı ve çevrenin cilt fonksiyonlarımız ile yaşlanmaya katkıda bulunan karmaşık mekanizmalar üzerindeki etkisini açıklayan önemli bir yaşam bilimleri alanıdır. 2008 yılından bu yana epigenetik alanında yoğun araştırmalar yürütüyor ve cilt epigenetiği konusunda öncü uzmanlar arasında yer alıyoruz. Cilt yaşlanması sırasında meydana gelen kapsamlı epigenetik değişiklikleri ilk tanımlayanlardan biri olduk ve bunu 2010 yılında yayımladık. Uzun vadeli iş birliğinde bulunduğumuz ortaklarımızla birlikte, yaşa bağlı epigenetik değişimlerin ciltteki gen ekspresyonunu nasıl etkilediğini 2013 yılında transkriptom dizileme yöntemiyle ilk kez ortaya koyduk ve 2016 yılında geliştirdiğimiz cilt odaklı yaş saatine 2021’de patent aldık. Bu benzersiz teknoloji, insanların olduğundan daha genç görünmesini sağlayacak yeni cilt bakım çözümleri bulmamıza yardımcı oluyor.

Beiersdorf’ta epigenetik araştırmaları alanındaki bir sonraki adım nedir?

Epigenetik alanındaki araştırmalarımız sürekli olarak gelişmektedir ve önümüzdeki birkaç yıl içinde yeni bulgulara dayanan daha fazla ürün piyasaya sürülecektir. Bunlar arasında, cilde özel Age Clock teknolojimizi sürekli olarak ileriye taşıyoruz. Kısaca: Patentli Age Clock teknolojimizin gelişmiş bir versiyonu sayesinde, artık yalnızca cildimizin biyolojik yaşını doğru bir şekilde değerlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda fenotipik yaşlanmayı – yani bir kişinin biyolojik örneğe dayalı görsel yüz yaşını – da öngörebiliyoruz. Cilde özel Age Clock teknolojimizin en son nesliyle ilgili daha fazla detayı aşağıdaki bağlantıda bulabilirsiniz: https://www.frontiersin.org/articles/10.3389/fragi.2023.1258183/full 

Patentli Age Clock teknolojisi

Yaş saatleri veya epigenetik saatler nedir?

Epigenetik saatlerin geliştirilmesi, yaşlanma araştırmalarında bir dönüm noktası olmuştur. Bu konsepte göre, her hücredeki bir epigenetik saat, hayatımızla senkronize şekilde “tik tak” eder. Bu bağlamda, cilt kodumuz saat mekanizması gibidir. Zamanla, belirli kimyasal değişiklikler onun adeta “paslanmasına” neden olur ve cilt hücreleri işlevlerini yitirir. Bu olguya metilasyon denir (DNA metilasyonu, en uzun süredir bilinen ve en iyi anlaşılan epigenetik belirteçtir) ve bir desen oluşturur. Bu deseni okumak ve ondan bilgi çıkarmak için, epigenetik bilgiyi bütüncül bir şekilde yorumlayabilen algoritmalar geliştirilmiştir. Bu sayede, bir hücrenin yaşı tahmin edilebilir – ve doğum yılıyla uyumlu olup olmadığı anlaşılabilir.

Patentli Age Clock teknolojisi nasıl çalışır?

Beiersdorf bilim insanları tarafından geliştirilen ve 2021 yılından beri patentli olan cilde özgü Age Clock teknolojisi, genç ve olgun ciltlerin epigenetik kalıplarına dayanan bir algoritmaya sahiptir. Bu algoritma, cildin biyolojik yaşını değerlendirmeyi mümkün kılar. Biyolojik yaş, cilt hücrelerinizin nasıl davrandığını ve dolayısıyla cildinizin nasıl göründüğünü belirler. Cildinizin yaş saatini geri almak, biyolojik yaşın düşürülmesi anlamına gelir ve bu da cildinizin takvim yaşınıza kıyasla daha genç görünmesini sağlar. Bu algoritma, gerçek anlamda kilit bir teknolojidir: Beiersdorf bilim insanları, 1.000’den fazla kişiden cilt örnekleri analiz etti. Her bireyde 850.000 metilasyon noktası incelenerek, yaşlanmayla ilişkili epigenetik işaretleyiciler tespit edildi. Bu yaş saati teknolojisini, algoritmanın sürekli eğitimi yoluyla geliştirmeye devam ediyoruz.

Kronolojik yaş ile biyolojik yaş arasındaki fark nedir?

Bir kişinin kronolojik yaşı, doğum yılına göre belirlenir. Öte yandan biyolojik yaş, fiziksel durumumuzu, dinginliğimizi ifade eder ve yaşam tarzımıza bağlı olarak doğum belgemizde yazan yaştan önemli ölçüde farklılık gösterebilir. Bu fark en görünür şekilde en büyük organımız olan ciltte ortaya çıkar: Beslenme, güneşe maruz kalma, çevresel kirlilik, stres ve egzersiz gibi faktörler, yaşamımız boyunca cildimiz üzerinde olumlu ya da olumsuz etkilere sahiptir. Bu etkiler sonucunda, bazı biyolojik mekanizmaları geri dönüşümlü olarak açıp kapatabilen bireysel bir epigenetik desen oluşur – bu da doğrudan cildin biyolojik yaşını ve görünümünü etkiler. Bu nedenle epigenetik desenimiz, cildimizin biyolojik yaşına karşılık gelir ve bazı insanların neden gerçek yaşlarından daha genç ya da yaşlı göründüğünü açıklar.